Kıskançlıkta Empati Devrimi!

"Ne alakası var yaaaa..."

Deli oluyorum bu cümleye, dün gece tam bir kıskançlık krizimin başındayken yine bu cümle ama bu sefer beni kendime getirdi, empati dedim, hani empati yapacaktım.

Hemen derin bir nefes aldım, twitter da her yazdığı mavi boncuk dağıtmak için değildir ,tabii ya, hatta hiçbiri öyle değildir. Çünkü beni seviyor. Bu düşünceler iyi geldi. Ani bir manevra yaptım ;

-Evet aşkım haklısın, dışarıdan öyle görünüyor olabilir ama ben seni biliyorum, eee ne yapıyoruz yarın?

İşe yaradı, en sempatik ses tonumla iyi geceler dileyerek kapattım ama sabah uyandığımda bu empati geceden kalma biraz küs, kırgın ruh halimi henüz durduramamıştı ta ki telefona baktığımda gördüğüm günaydın mesajına dek. Geçen gün yaptığım empati çalışmamdan sonra günaydın mesajlarım vardı artık. Evet empati süper bir şey.

Bu akşamda liseden arkadaşlarla buluşmak için sözleşmiştik ve  bu sefer sevgililerde gelebilirdi, sevgilimin bunu hemen kabul etmesi benim son zamanlarda ki uyumlu halimin başarılı bir sonucuydu kesinlikle. Üstelik fenerbahçe maçının olduğu akşam.  

5 de buluşana kadar 10 larca kıyafet ve birkaç saç şekli denendi 

öyle ya yıllardır görmediğim birkaç arkadaşıda dahil etmiştik programa. Güzel olmalıydım, gecenin en güzel kızı hatta. Sevgilimin mutsuz olmayacağı minilikte bir kıyafet buldum gerçi içinde mini geçen herşeyden mutsuz oluyordu ama en azından bu boy gözlerinden ve kulaklarından ateşler çıkmazdı.

Buluştuğumuzda haksız olmadığımı anladım, ilk bir saat kıyafet analizi,mini giyme mantığı üzerine bir konferansla geçti. Empati mini giymemi engellememişti. Ama haklıydım bu seferde o empati yapmalıydı, bir kız yıllardır görmediği kız arkadaşlarıyla görüşeceği o an biraz abartabilirdi ve bu O’nun değil, genlerinin suçuydu.

Buluşacağımız mekana geldiğimizde ağzından ve burnundan ateşler çıkan bu sefer bendim, Sibel'i kim ve niye çağırmıştı? üstelik üstündeki bir bluz en fazla  bir tunik olabilir ama galiba  Sibel bunu elbise sanıyordu. Tamam boyu hep uzundu ama bu kadar uzun bacakları olduğu hiç dikkatimi çekmemişti. Yanındakini sevgilisi sandığımda hissettiğim ilk rahatlama, lisedeyken sümsüğün teki olan Kenan olduğunu anladığımda yerini şaşkınlığa bıraktı. Bu bildiğin yakışıklı olmuş. Tırtılın kelebek evrimi misali.

 Kucaklaşmalar sarılmalar derken oturduk masamıza ama lanet olsun masaya otururken hesaplama yapmam gerekiyordu; sevgilim ve Sibel nasıl oldu da yan yana denk geldi. Acaba tuvalete giderken çağırsam sevgilimi ve dönüşte son anda depar atıp oraya ben mi otursam. 

Yok bu bayan bacak bu miniyi giyerken muhtemelen kıskanç kız tavırlarının her versiyonunu hesaplamıştır ve ben onun planları dışında davranacağım, işte empati için doğru bir gün. Başa çıkabilirdim.

Sohbet koyulaştıkça kendime telkinler vermeye başladım, sevgilime dönüp sık sık sohbet etmemeliyim yoksa kıskandığım için ikide bir gözlerinin nerede! olduğunu anlamaya çalıştığımı düşünebilirdi. Zaten
bayan bacak başkasıyla sohbet etmesine pek fırsat vermiyordu ya, neyse… Dikkatimi dağıtmalıydım, Kenan'la göz göze geldik, evet Kenan'ın da canı sıkkın belli, bir sohbet açmalıydım,iyide ben Kenan'la hiç konuşmazdım ki,onunla ilgili tek anım bana aşk mektubu yazmasıydı, sınıfta kokulu silgisi olan ve o kadar düzgün el yazısı olan tek erkek oydu ve bizde gizli kokulu aşk mektubunun kimden geldiğini hemencecik anlamıştık.  Aradan en az 10 yıl geçmişti,bu iyi bir espri malzemesi olur biraz güler eğleniriz ve vakit geçerdi. Kenan'a bu konuyu anlattığımda masada herkes bir an sustu, bir tek Kenan ve biz kahkaha atıyorduk. Buradan çıkan malzeme bayan bacak odaklı dikkatimi dağıtmaya yetti.

Bir ara sevgilim elimi tuttu, sanırım en az 1 saattir onu sahiplenici ve kıskançlıkla bunaltıcı hiç birşey yapmadığım için bir sevgi gösterisiydi ama bu tuzağa da düşmedim, arkadaşlarıyla birlikteyken öyle el ele muck muck halleri sevmiyordu ve o’na sevmediği şeyi yaptırmayacaktım. En anlayışlı ve sevecen ses tonumla; 

+Aşkım arkadaş toplantılarında artık bende sevmiyorum böyle el ele halleri.    

deyip Kenan'a döndüm, çünkü sadece ona döndüğümde Sibel'in bacakları gözüme gözüme girmiyordu. Tatlılarımızı da bitirdiğimizde toplam 3 saati vukuatsız atlatmıştık. Bu arada Kenan'ın gerçekten başarılı ama bir o kadar gereksiz hayat hikayesini dinlemiş ama bu sayede bayan bacak üzerine tek bir kıskançlık gösterisinde bulunmamıştım. Artık sevgilim bana asla kıskanç diyemezdi. Arkama yaslanıp sevgilime baktığımda o kendisine çok yakışan kirli sakalında ufak bir çikolata parçası gördüm. Refleks bu ya elime peçeteyi alıp silmek üzereyken, kendime geldim,bu hareket  ortamda bir kadının bu adam benim deme şekliydi ve daha önce gömleğinde ki saçı almak istediğimde tepki vermiş, ortamlarda yapma böyle şeyler demişti, bugün bunu da yapmayacaktım. 

Eline peçeteyi tutuşturdum.

+Canım sakalına çikolata bulaştırmıssın, sil istersen

-Nereye canım, sen siler misin. (yutmam bunu, silmeyeceğim tabiki)

+Sağ taraf,Dudağının bittiği yerde 1 cm aşağı.

Birkaç deneme sonrası silebildi ve empati yine işe yaramıştı. Bu başarımın sonuçlarını bu kadar çabuk alacağımı hiç tahmin etmiyordum, beni eve bırakırken son zamanlarda birlikte fazla zaman geçiremediğimizi , beni sevdiğini ve daha onlarca güzel şey söyledi, elimi hiç bırakmadı. Ve ben tabii ki şımarık görünmemek adına gülümseyerek bende aşkım diyerek cevaplar verdim.

Sevgili günlük , 1 haftadır hazırlandığım 2. empati çalışmamda çok başarılıydı, Sevgilim benimle artık daha çok ilgileniyor, biraz önce sümsük Kenan beni twitterdan followlamış, sevgilimde Kenan'ı followlamış, sadece bana değil, arkadaşlarıma da daha ilgili anlayacağın. Üstelik 

– Aşkım değişen bir şeyler mi var? diye mesaj atmış. Düşünebiliyor musun bendeki değişikliği fark etmiş.. Bu empatinin gücü. Biraz sonra  O’na +Herşey daha iyi aşkım,iyi geceler diyerek , konuyu yine çok uzatmadan son bir mesaj atacağım. Çok mutluyum, iyi geceler sevgili günlük.